Büyük Deprem Sonrası Doların Durumu Ne Olacak? AKP’nin Dolar Kuru Planını Açıkladı

Büyük Deprem Sonrası Doların Durumu Ne Olacak? AKP’nin Dolar Kuru Planını Açıkladı
Ekonomist Atilla Yeşilada, Halk TV yayınına katılarak yaşanan büyük depremler sonrasında AKP’nin nasıl bir dolar kuru politikası izleyebileceğiyle ilgili fikirlerini paylaştı. İşte Yeşilada’dan açıklamalar.

6 Şubat sabahı meydana gelen deprem birçok şehirde büyük tahribatlar yarattı. Söz konusu zararlar beraberinde ekonomik durumun ne olacağı sorusunu da getirdi. Ekonomiyle ilgili yorumları dikkat çeken Ekonomist Atilla Yeşilada Halk TV’de Gündem Özel programına katıldı. Çeşitli iddialarda bulunan Yeşilada dikkatleri üzerine çekti. Yeşilada’nın iddiaları ise şu şekilde:

"YAPILACAK 3 YOL VAR"

"Bu enkazın altından kalkmanın tek yolu var, IMF'yi yardıma çağıracaksınız ve denetime açık olacaksınız. Altta vatan haini diye KJ geçebilirsiniz, nasılsa iktidar medyası bu söylediğimi öyle yayınlayacak ancak IMF'nin denetiminde Dünya Bankası ve Avrupa Kalkınma Bankası'ndan uzun vadeli proje finansmanı alınır, deprem tahlilleri ihraç edilir.

Bu sayılanların hiçbirini IMF olmadan yapamazsınız, bunu da halk öder sonunda. Maliyetleri bu yolla 4 kat 5 kat indirmek mümkündür ve toplumsal acının vatandaşa bineceği yük çok aza iner ancak siyasi olarak bu yolun tercih edilmeyeceği aşikar.

Bu yol tercih edilmeyeceğinden ötürü geriye 2 yol kalıyor, onlar da siyasi olarak en az hasar verecek 2 yol.

"SERVET SAHİPLERİNE EK VERGİ GELMELİ"

1) Derhal, bu binaların yapımından sorumlu olan müteahhitlerin mal varlıkları dondurulur ve yargılama sonucunda kamuya vakfedilerek deprem inşaatında kullanılır.

2) Servet vergisi sağlarsınız, zengin bireylerden bir defaya mahsus olmak üzere yüksek vergi alırsınız. 1994'te Tansu Çiller'in çözümü var, bu da zannederim ki bir defaya mahsus büyük şirket cürolarından yüzde 1 civarında bir kesinti yapılmıştı vergi maksadıyla. Geri kalan kısmı da bütçe harcamaları ve para basarak çözebilirsiniz. Bu yolların dışındaki bütün çözümler Türkiye'nin sorunlarını içinden çıkamaz bir hale getirir.


"AKP HÜKÜMETİ BU HAMLELERİ ATACAK"

"Bu yolların hiçbiri yapılmayacak. Ben size AKP'nin ne yapacağını söyleyeyim. Seçim harcamalarından da feragat etmeyecek, para politikasını sıkılaştırarak başka alanlarda kaynakların kullanımını kısıtlamaya gitmeyecek. Aksine, bunu, bütün bu faaliyeti para basarak finanse edecek. Tabii ki bu para enflasyona gidecek, bahsettiğim senaryoda 30 bin, 50 bin gibi bir konut inşaatına gidersek zannediyorum ki yaz sonunda TÜFE'yi ve enflasyonu geçen yılki Kasım ayı seviyelerinde görürüz. Yani enflasyon yüzde 80'leri rahatlıkla görür yıl ortasında.

Dış borcu ve cari açığı içinden çıkılamaz bir hale getirecekler. Şu anda bile zaten bu ekonomik büyümenin yarattığı cari açığı finanse edemiyoruz. Edemediğimiz nereden belli? Dışarıdan para gelmiyor, Merkez Bankası sürekli rezerv kaybediyor. Cari açığı finanse etmek için Merkez Bankası, sene başından bu zamana kadar 6 milyar dolar piyasaya destek vermek zorunda kaldı."

atilla-yesilada-akp-dolar.webp

"AKP'NİN DOLARI ANİDEN DÜŞÜRME PLANI"

Bu saydıklarım bugünkü durum, çünkü ekonomiyi yavaşlatarak seçim kazanma şansınzı yok. O yüzden bu harcamaların tamamı devam edecek. Bunun üzerine bir ek yük daha binecek. Siz ne yaparsanız yapın, Merkez Bankası'nın rezervleri tükenmeye başlayacak ve o noktaya gelmeden 21 Aralık 2021 gibi bir şok yaşamayız ancak şu anda bütün döviz işlemlerine kısıtlama konulabilmesi masaya yatırılabilir. Yani biz ekonomistler arasında sermaye hesabı kapatılması diyoruz bu hadiseye.

Çok açık diyorum, şu anda şirketlerin döviz mevduatları zaten TCMB'nin emrine girdi KKM yolu ile. Bireylerin döviz mevduatları üzerindeki kullanım hakları da sınırlandırılır. Yani denir ki, "Kardeşim sen bundan sonra ayda 1000 dolar para çekebiliyorsun, hesaptan hesaba gönderirken de sınırın şu. Yurt dışına da para gönderemiyorsun" şeklinde kısıtlamalar koyulabilir. Böylece aslında bankalarda bulunan bireylerin, döviz mevduatı da Merkez Bankası'nın emrine tahsis edilir ve cari açık bu yolla kapatılır.

"TEK ÇÖZÜM IMF"

Dışarıdan diyelim ki siz 60 milyar doları bulmaya çalışıyorsunuz. Bunun 10 milyar doları Avrupa'dan geldi. Üstelik ülkede bunu iç borçlanma ile yapamazsınız. Çünkü Türkiye'de kimse 2 yıl tahvil ile almaz bunları zorlamadığınız sürece.

Ancak Avrupa Bankası bunu 10 yıl vade ile gerçekleştirir fakat eminim ki bunlar yapılmayacak bu ülkede.

Hükümet hızlı bir şekilde para basacak, bu basılan para da kuru yukarı çekecek. Enflasyon yükselecek, devalüasyon daha da hızlanacak. Kötüye giden ekonomi daha da kötüleşecek.

Aklın emrettiği, 200 yıldır ekonomi alanının tecrübe ile söylediği "düşük maliyetli ve yönetilebilir çözümler var" bir de sarayın emredeceği aptalca çözümler var. Hangisini söylemek ve konuşmak gerekir. Ben eminim ki bu makul çözüm yollarına gidilmeyecek.

Şu anda yıllık yüzde 5-6 temposunda büyüyoruz. Türkiye'nin zaten hiçbir şey yapmasa bile büyüme oranı yüzde 3'ün üzerinde çıkıyor. Bunun da ötesinde Türkiye'de böyle bir kaynak yok. Bankalara bir yandan seçim harcaması için kredi verin diyorsunuz, diğer yandan da bu yıkımı finanse edin diyorsunuz. Böyle şey olmaz. Bu depremden en mantıklı ve az hasarla çıkış yolu IMF'e başvurmaktır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.