Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan '7 Eleştiriye 7 Yanıt' Haberine Sert Tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan '7 Eleştiriye 7 Yanıt' Haberine Sert Tepki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı son dakika açıklamasında Hürriyet Gazetesinde yer alan karargah rahatsız haberini değerlendirdi. İşte o açıklama.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı Operasyonunun bundan sonraki safhasıyla ilgili önemli bir çağrıda bulundu. Erdoğan, " Müttefiklerimiz, DEAŞ'la olan mücadele samimiyseler, biz de diyoruz ki, 'sizinle beraber hareket ederiz. Yeter ki DEAŞ'ı gelin Rakka'dan da temizleyelim” dedi. Erdoğan, Fırat Kalkanı Operasyonu’nun ardından bundan sonraki hedefle ilgili değerlendirme yaparken de “Burada üç başlık bir defa uygulamada olmalı. Bunun birincisi eğit-donattır. Diğeri terörden arındırılmış bir güvenli bölgedir. Ki bu bölge aynı zamanda üçüncüsü uçuşa yasak bölgedir” diye konuştu

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Cumhurbaşkanının Sağında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesine katılmak üzere Pakistan'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a basın toplantısında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Ahmet Aydın, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da eşlik etti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar cebinden çıkardığı bir notu masaya koydu. Akar aynı notu Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasını tamamladıktan sonra cebine koydu.

Pakistan Ziyareti ile İlgili Bilgiler

Pakistan'daki zirveye katılacak olan liderlerle ikili görüşme imkanı da bulacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bildiğiniz gibi Türkiye ekonomik işbirliği teşkilatının ilk kurucularındandır. Bölgesel işbirliği kalkınma çabalarını artırmak amacıyla İran ile birlikte 1985 yılında tesis ettiğimiz teşkilat, genişletilmiştir. Bugün örgüt 8 milyon kilometrelik alanda 400 milyon nüfusa hitap etmektedir. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi projeler sadece ülkemiz için değil teşkilat üyesi ülkelerin de ulaşım kapasitesini yükseltmiştir. Üçüncü havalimanı gibi projelerimizin ciddi katkıları olacaktır. Bakü – Tiflis – Kars gibi tren hatlarının da ciddi katkısı olacaktır. İslamabad Zirvesi’nin tarihi bir fırsat olduğuna inanıyorum. Ticaretin serbestleştirilmesi yönünde önemli bir araç olan ticaret anlaşmasını bir an önce hayata geçirmek istiyoruz "diye konuştu.

Karargah Rahatsız Açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ziyaretiyle ilgili bilgilendirmenin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan'a ilk olarak dün Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'la Beylerbeyi Sarayı’ndaki görüşmesi ve bu görüşmede son günlerde tartışma konusu olan "7 Eleştiriye 7 Yanıt" başlıklı haberin gündeme gelip gelmediği soruldu.

Beylerbeyi Sarayındaki Görüşme

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'la dün Beylerbeyi Sarayı'ndaki görüşmesini anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündemlerinde birinci derecede Fırat Kalkanı Operasyonu olduğunu söyledi. Erdoğan, "Malum El Bab operasyonunun tamamlanması sürecine yönelik yapılan bazı görüşmeler var, çalışmalar var. Türkiye, Amerika, Rusya arasındaki bu görüşmelerde nerelere geldik? Bundan sonra onlarla yapılacak olan görüşmelerde ne durumdayız? Onların bir değerlendirmesini birlikte yapma fırsatını bulduk"dedi.

Fırat Kalkanında Son Durum

El Bab operasyonunun tamamlandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ama bu tabii oradaki sürecin bitmesi anlamına değil. Çünkü bizim buradaki hedefimiz Cerablus, Rai, Dabık, El Bab ama ondan sonra da koalisyon güçleriyle, Rusya'yla, Amerika'yla mutabık kalmamız halinde, gerek Menbiç gerekse Rakka'ya yönelik de atılacak adımlar var. Bunları tabii biz yakın bir ülke olarak Rusya ile görüşmemiz, öbür tarafta stratejik bir müttefik olarak Amerika’yla, koalisyon güçleriyle yapacağımız dayanışma, bunların hepsi bu süreç içerisinde önem arz ediyor. Bunları tabii birliktelik içerisinde yürütmek bizim önemli bir hedefimiz. Bütün bunları uzaktan seyretmek gibi bir durumun içerisinde olamayız. Çünkü daha önce bunları uzaktan çok seyrettik. Seyrettik ama bunların bize belli bedelleri oldu. 'Artık hem masada olacağız. Hem arazide de olacağız' dedik. Bunları dost, müttefik kim varsa, hepsine söylemiş olduk" diye konuştu.

7 Eleştiriye 7 Cevap Açıklaması

Görüşmede son günlerde tartışma konusu olan "7 Eleştiriye 7 Yanıt" başlıklı haberin de gündeme geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bunlar tabii, bizleri rahatsız ettiği gibi, TSK'yı hayli hayli rahatsız etmiştir. Bizim rahatsız olduğumuz bir konudan, TSK'nın rahatsız olmaması mümkün değildir. Çünkü biz, aynı vücudun azaları gibiyiz. Silahlı Kuvvetler rahatsız oluyorsa, biz rahatsız oluruz. Eğer biz rahatsız olduysak, TSK hayli hayli rahatsız olur. Bu işin neresidir? Devlettir, hükümettir. Silahlı Kuvvetler devletin bir uzvudur”

Hulusi Akar'ın Dış Gezileri

Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Akar’ın dış gezilere katılmasıyla ilgili de “Bizler şu anda işte bir ekonomik zirve toplantısına gidiyoruz. Bu zirve birçok konuyu görüşeceğimiz zirvedir. Bunun içinde savunma vardır. Ekonominin, ticaretin birçok alanları vardır. Bunun yanında turizm vardır. Her şey vardır. Bunları biz görüşürken, bu işin sorumlusu olan kişilerinin bizim yanımızda olmasından daha doğal ne olabilir? Bu ne densiz bir yaklaşımdır. Böyle bir şey olabilir mi? Kusura bakmasınlar, bunu da tabii Genelkurmay Başkanımızla görüştük. Birazdan kendileri de zaten bu konuyla ilgili detaylı açıklamayı kendi sitelerinden yapacaklar. Bunu da, oradan almak mümkün olacaktır. Fakat bunlar, yani bizleri ciddi manada üzmektedir. Çünkü her zamankinden daha fazla birliğe, dayanışmaya, kardeşliğe ihtiyacımızın olduğu bir dönemde, bu tür yaklaşımları, kusura bakmasınlar ben affedilir bulmuyorum” dedi.

Şimdiki Hedef

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a daha sonra Fırat Kalkanı harekatında bundan sonraki hedefin ne olduğu soruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz başından beri, bu süreci Özgür Suriye Ordusuyla (ÖSO) beraber yürüttük. Yani kara harekatı ÖSO ile birlikte yürütülmüştür. Biz ÖSO'ya gerekli desteği verdik. Daha başından beri hatırlayın benim hep kullandığım bir ifade var: Burada üç başlık bir defa uygulamada olmalı. Bunun birincisi eğit-donattır. Diğeri terörden arındırılmış bir güvenli bölgedir ki bu bölge aynı zamanda üçüncüsü uçuşa yasak bölgedir. Ama bunu Amerikalı dostlarımızla ne yazık ki anlaşamadık. Çünkü onlar, eğit-donat fikrine bir yere kadar olumlu bakarken, uçuşa yasak bölge olayına sıcak bakmadılar. Hatta hatta, terörden arındırılmış güvenli bölge olayına, ta Antalya'daki G20 toplantısında, 'gayet güzel' filan demiş olmalarına rağmen bu konuda da adım atmadılar" diye konuştu.

Kararlılık Sürüyor

"Biz tabii burada, bir yerde yalnız kaldık. Nereye kadar ? Gaziantep'teki o malum olaya kadar. Tabii Gaziantep'te 56 vatandaşımız, çocuk, kadın, yaşlı vesaire şehit edilince ki, DEAŞ'ın biliyorsunuz bir operasyonuydu. Ve ondan sonra artık dedik, durmak yok şimdi gereği neyse bunu yapacağız" diyerek Fırat Kalkanı Harekatı’na giden süreci anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Böylece ÖSO ile birlikte buraya girildi. Biz de kendilerine destek verdik. Fakat Amerika, yine burada ÖSO'ya başta olumlu yaklaşmasına rağmen, daha sonra Suriye Demokratik Güçleri diye bir yapı ortaya koydu. Biz de buna tabii karşı çıktık. Çünkü bu yapının içerisinde terör örgütü mensupları da var. PYD gibi YPG gibi. Bunlar da olduğu için buna karşı çıktık. Dedik ki, 'biz kesinlikle PYD ve YPG'den kimseyle, mutabık veya beraber olmamız mümkün değil'. 'Bunlarla beraber böyle bir mücadelenin içerisine girmeyiz'. Çünkü biz, bir terör örgütünü, diğer terör örgütünün asla karşıtı gibi görmemiz mümkün değil. Çünkü terör örgütlerinin birisi iyi, birisi kötü diye bir şey olmaz. Hepsi kötüdür. Mücadelemizi de ÖSO ile beraber bu kararlılıkla sürdürdük. Cerablus'ta başarı. Aynı şekilde Rai'de başarı. Dabık'ta başarı. El Bab'a geldik, başarı. ÖSO'nun tabii çok şehitleri oldu. Bu arada tabii, bizim de şehitlerimiz var. Ama DEAŞ'a da, çok ciddi bir bedel ödetti buradaki kahramanlarımız. Son rakam 3000'i geçti. Oradaki DEAŞ'ın artı, PYD filan, onlar da var... Bu kararlılığımız aynen devam ediyor.

Rakka Çağrısı

Şimdiki safha nedir? Şimdiki safha dediğim gibi daha önce belirlediğimiz bu Münbiç’tir ki, Münbiç Araplar'a ait olan bir yerdir. YPG'nin veya PYD'nin yeri değildir. Biz bunu da, Amerikalı dostlarımıza söyledik. Bir defa 'Fırat'ın doğusuna kesinlikle PYD ve YPG'nin geçmesi gerekir, bunların burada kalmaması gerekir' dedik. Onlar 'geçti', 'geçiyor', sürekli bize bunu söylediler. Ama halen geçmiş değil. Bunun bir defa, oradan tamamen boşalması lazım. Oraya da kendi Münbiç'in yerel halkının gelmesi lazım. Ondan sonraki süreç nedir? Bizim buradaki mücadelemiz DEAŞ'ladır. Dolayısıyla DEAŞ'la olan bu mücadelemizde de, eğer hakikaten müttefiklerimiz, DEAŞ'la olan mücadele samimiyseler, biz de diyoruz ki, 'sizinle beraber hareket ederiz'. Yeter ki DEAŞ'ı gelin Rakka'dan da temizleyelim. Burayı da gerçek sahiplerine teslim etmiş olalım. Yani Türkiye olarak, bizim buralarda kalma diye bir derdimiz, bir amacımız yok. Buraların sahipleri kimse, onlar gelsin. Çünkü buralar bize tehdit oluşturuyor. Bize tehdit oluşturacak bir bölge, biz çevremizde istemiyoruz. Biz buralarda dost olan Suriye halkının ki, bunlar dostluktan öte aslında kardeşlerimiz. Ama buraya maalesef böyle bir düşman güçler girmek suretiyle, işte bize Gaziantep'te, Şanlıurfa'da, Kilis'te vesaire bize yarattıkları o sıkıntıları sürdürdüler. Bundan sonra bunları yaşamak istemiyoruz. Olay budur”

Başörtüsü Serbestliği

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a son olarak TSK'de kadın subay ve astsubaylara başörtüsü serbestliğinin getirilmesiyle ilgili düşüncesi soruldu. Erdoğan, "Bu konu yeni bir konu değil. Beklentiydi. Ve bu konuda arkadaşlarımız değerlendirmelerini yaptıktan sonra hükümet olarak ve konuyla ilgili olarak adım atıldı. Hayırlısıyla şu anda başlamış vaziyette. Temennimiz odur ki, hazırlanan mevzuata göre hanım kardeşlerimiz de, kendilerinin inanç hürriyetinden; bu noktadaki emek noktasında, iş temini noktasındaki özgürlüklerinden, hürriyetinden her yerde istifade edebilmesidir. Bu silahlı kuvvetlerimizde de emniyette de, yargıda da, eğitimde de, her yerde bu ön açılmış vaziyette. Bundan sonraki süreçte de tüm bu mağdur, mazlum hanım kardeşlerimiz bundan istifade etmek suretiyle, tüm kurumlarda yerlerini alabileceklerdir.

İnancın Gereği Neyse O Yapılmalı

Dünyanın değişiklik ülkelerinde, bakıyorsunuz her bir yerde. Silahlı kuvvetlerde de var. Amerika'da var. Oradaki Müslümanlar aynı şekilde inancının gereği neyse onu yapabiliyor. İngiltere’ye geliyorsunuz bakıyorsunuz, başörtülü bayanlar, oralarda görev yapabiliyorlar. Yani oralarda bu oluyor da, halkının yüzde 99'u Müslüman olan ülkemizde niçin bunlar olmasın? Şuanda bu adımlar atılmış vaziyette. Temennim odur ki hiçbir, yani hiçbir aşırılığa fırsat vermeden, aşırılığa gitmeden, bunların çerçeve içerisinde devamı, inanıyorum ki bütün gerilimleri bunlar alacak. Çok daha, bu kurumlarımız, bu müesseslerimizin inşallah rahat bir şekilde yoluna devam edecektir”

5haber.com  | Ankara

DHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.