Özgür Özel: “Taksim Teklifine Karşı Saraçhane’de Kararlıyız”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) binası önünde bekleyen kalabalığı selamladı. Özel, "Taksim’de olmamız gerektiği gün Taksim’deydik. Gezi Parkı’nı kurtardık. İki günümüz var, bizim olmamız gereken yer Saraçhane. Buradayız. ‘Taksim’e gidelim’ deyip gücü böldürmeye, birilerine karşı zayıf bırakmaya çalışıyorlar. Günü gelince hep beraber Taksim’e gideceğiz. Bu gece buradayız. Sözümü duyan herkese sesleniyorum: 20:30’da yüz binler Saraçhane’de, İstanbul’un iradesine sahip çıkmaya, birbirinin iradesine sahip çıkmaya devam ediyoruz” dedi.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart günü gözaltına alınmasıyla başlayan ve dün tutuklanmasıyla devam eden süreçte İstanbulluların Saraçhane’deki bekleyişi devam ediyor.
Ankara MYK toplantısına katılmak üzere giden Özel, daha sonra İstanbul Saraçhane'ye gitti.
Özel, vatandaşlara şöyle seslendi:
“Tayyip Bey tuttu, Gezi Parkı’nda 300 tane ağaçcık kalmış. ‘Bu ağaçları keseceğim. Ben buraya topçu kışlası yapacağım’ dedi. ‘Olmaz’ dedik. Biz gittik, Tayyip Bey’in ‘keseceğim’ dediği ağaçları korumaya. O sırada oraya Can Atalay da geldi, Tayfun Kahraman da geldi. Aynı böyle 100 binlerce kişi Taksim’de durduk, ağaçları koruduk. O zaman Tayyip Bey başbakan. Önce heyetimiz Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç‘la konuştu. Sonra, Tayyip Bey ile konuştu. Dedik ki ‘Bak, bu ağaçları kestirmeyiz. Topçu kışlasını yaptırmayız.’ Orada Atatürk Kültür Merkezi (AKM) var. O dönemde tutturmuş, ‘Onu yıktıracağım. Yerine AVM yaptıracağım’ demiş. Bir de bizim gençlerden çok tutuklu vardı 300, 400 kişi. Dedik ki ‘Sen bu ağaçları kesmezsen, kışlayı yapmazsan, AKM‘yi yıkıp AVM yapmazsan ancak böyle olur.’ Büyük bir mücadele verdik 15-20 gün. En sonunda çekildiler. Oranın ağacını kesmediler, hala duruyor ağaçlar. AKM yıkıldı, yerine daha büyüğü yapıldı. Sonra o Taksim meselesinde arkadaşlarımızı, ‘darbeye kışkırtma’ diye hala benim canım ciğerim Tayfun içeride yatıyor. Üç erkek, iki kadın, beş kişi içeride. Ben onun içinden geliyorum, ben orasıyım. O gün doğrusu Taksim’e gitmekti.
Bugün şöyle bir şey var: Bu bina İstanbul’un, büyükşehrin yönetim binası. Ekrem Başkan'ı hapse attılar. İki şeyden; bir terör bir normal. Terörden girince yerine kayyum geliyor. Tayyip Bey’in niyeti buraya kayyum koymaktı. Buraya kendi adamlarından birini yollayacak. Ne kent lokantası kalacak ne öğrenci yurdu kalacak ne garibana destek kalacak, kreşler kapanacak. İstanbul’un bütün varlıklarını kendi yandaşlarına aktarmaya, eski bakanını getiriyor buraya. Bunun için Taksim’e gidersen burayı boş bırakmış olursun. O gün korunacak yer Taksim’di, bugün korunacak yer Saraçhane. İki gün burada var gücümüzle yüz binler bulunacağız.
Dün camide bir şey oldu, bugün sabah İBB gitti, o caminin yanlışlıkla polis kovaladığı için içine kaçarken arkadaşlar bir-iki devrilen şeyler olmuş. Hepsini düzelttik, dört dörtlük hale getirdik. Çarşamba günü bir seçim var. Çarşamba günü Ekrem Başkan’ın yerine kimin geleceğini, yine İBB’ye seçilmiş birini seçerek, Ekrem Başkan’ın vekilini seçeceğiz. O andan sonra daha başka mitingler için daha başka yerlere gidebiliriz, hep beraber çalışabiliriz. Taksim geçmişte olmamız gereken yerdi. Bugün burada fikir aşılıyorlar. Ben kimseye ‘provokatör’ demem, benden duymazsınız. Ama giriyor araya MİT’in adamı -bunu kendiliğinden diyen varsa baş tacım- Tayyip Bey’in görevlendirdiği özel gruplar, ‘Korkaklar, burada ne işimiz var, Taksim’e.’ Biz Taksim’e gidelim, onlar buraya mı çöksün?
Bugün akşam buraya çağrı yapmış adamlar. Gelecekler burada, görünen o ‘Camiye geleceğiz. İftar yapacağız.’ Baş üstüne. Biz de zaten o her gün 100 bin kişiye iftar dağıtıyoruz. ‘İbadet edeceğiz.’ Baş üstüne. Sesi açmayız ibadet varken. Ama biz bu meydandan ayrılıp da bu meydanı kimseye bırakamayız. ‘Özgür bizi Taksim’e götür’ lafı, 1 Mayıs’ta söyleyin. Bu 1 Mayıs olur, öbür 1 Mayıs olur. Hep birlikte Taksim’e gideriz. Ama bugün ‘Özgür bizi şuraya götür. Özgür Saraçhane‘yi bırak.’ Özgür ölecek, bu Saraçhane‘yi bırakmayacak. Bu kadar.”
Eylemcilerden birinin, “Bizim meselemiz Taksim’e gitmemek değil, Taksim’in bize yasaklanması. Biz Saraçhane‘yi de bırakmayacağız ama o Taksim’e de gideceğiz” demesi üzerine Özel şöyle devam etti:
“Acele etme. Günü gelince. Saraçhane‘yi savun. Dün sordum. ‘Taksim’e gidelim’ diyenler bin kişi, ‘Burada kalalım’ diyenler 499 bin kişi. Sen bin kişi gidersen gaz yiyeceksin, kötü şeyler olacak, ben de sana üzüleceğim. Bugün 500 bin kişi burayı savunacağız, günü gelince 500 bin değil 1 milyon kişi Taksim’i savunacağız. Ben biliyorum o işi. O yüzden bugün burayı böldürmem. Giden boşu boşuna. Hele hele polisimize havai fişek atma. Uğraşma. Biz polisi almışız ta kemerlerin arkasında. Biz buradayız. Bütün mücadeleyi burada ver. Ondan sonra günü gelince biz, ‘1 Mayıs’ta Taksim istiyoruz’ deyince ne diyecek? ‘Çıkma’ derse çıkarız 1 buçuk milyon kişi. Ama bugün bu Saraçhane’yi bırakmam. Bana Taksim’de milyar verecekler, burada yerin dibine gömecekler; ben Saraçhane‘de kalacağım. Bu kadar söylüyorum, bu konuda netiz."
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.