TBMM'de İmamoğlu'nun diplomasının iptali tartışması gerginlik yarattı

TBMM'de İmamoğlu'nun diplomasının iptali tartışması gerginlik yarattı
TBMM Genel Kurulu'nda İstanbul Üniversitesi diplomalarının iptal edilmesi sonrası CHP'li milletvekilleri kürsüyü işgal etti. Yeni Yol Partisi, ABD'nin Yemen saldırıları ve İsrail'in barış tehdidine karşı önlemler önerirken, İYİ Parti Türkiye-Suriye ilişkilerini ele aldı. YYP Milletvekili Mustafa Kaya, İsrail'e karşı uluslararası diplomatik girişim çağrısında bulundu.

TBMM Genel Kurulunda, İstanbul Üniversitesinin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarının iptal kararının ardından gerginlik yaşandı, CHP milletvekilleri kürsüyü işgal etti.

Genel Kurulda, Yeni Yol Partisi'nin "ABD'nin Yemen saldırısının ve İsrail'in bölgesel barışa karşı oluşturduğu tehdidin durdurulması için alınabilecek önlemler", İYİ Parti'nin "Türkiye-Suriye ilişkileri" konusundaki grup önerileri görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, İsrail'in ateşkesi bozarak Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırıları hatırlatarak, "Bizim uluslararası hukuk çerçevesinde diplomatik girişimleri artırmamız zorunludur. Bölge ülkeleriyle koordinasyonu çok daha geniş kapsamda yapmak zorundayız. Tüm partiler olarak ortak bir bildirinin altına imza atmak, bu genel görüşme talebini kabul etmek, bu konuya verdiğimiz değeri hissettirecektir" diye konuştu.

Kaya, Türkiye'nin öncülük ettiği bir "Gazze Barış Gücü" oluşturulması gerektiğini vurguladı.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Gazze konusunu ele almadığını iddia ederek, "Korkusundan konuşmadı" ifadesini kullandı.

AKP Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Şahin ise "Katil İsrail ve destekçisi ABD, ona sessiz kalanlar ve belli kurumların başında olmasına rağmen onları çalıştırmayanlar ve yaklaşık iki yıldır katliam yaşanırken en güçlü bir şekilde destek çıkan liderin yanında olmayanlar ve onlara sessiz kalanlar ve boş boş konuşanlar. Filistin kim CHP kim ya, siz kimsiniz?" diyerek Ağbaba'ya tepki gösterdi.

Dünya sessizken sesi en güçlü çıkan ülkenin Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu dile getiren Şahin, "Eğer bizim söylediklerimiz size kar etmiyorsa bir Gazzeliye, bir Filistinliye, bir Filistinliyi destekleyene şu soruyu sorun: 'Sizi bu katliama karşı dünyada destekleyen birinci ülke kim, birinci siyasi kim?' O size adresi gösterecektir ama siz onu göremeyecek kadar körsünüz" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Şahin'in Meclis'e yakışmayan bir dil kullandığını iddia ederek, "Hasan Doğan çıksın açıklasın, Recep Tayyip Erdoğan pazar günü Trump ile ne konuşmuş?" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, CHP Malatya Milletvekili Ağbaba'nın açıklamalarına tepki göstererek, "Korkak insana 'korkak' denir. Ne AKP ne grubumuz ve milletvekili ne bu ülkenin Cumhurbaşkanı korkaktır. Sizler de asla bunu söyleyemezsiniz. Bunu size aynen iade ediyoruz, korkak olan varsa sizlersiniz" diyerek karşılık verdi. Başarır'a da yanıt veren Zengin, şunları söyledi:

"Biraz evvel yaptığınız konuşmada bu soruyu sordunuz, ben de burada telefon ederek, İletişim Başkanlığıyla bizzat görüşerek size burada cevap verdim. Dedim ki 'Filistin meselesi de dahil olmak üzere bu konu telefonda gündeme gelmiştir.' Kaldı ki bütün uluslararası toplantılarda, Birleşmiş Milletlerde, NATO'da yapılan bütün toplantılarda en yüksek perdeden yapılan konuşmaların tamamını Sayın Cumhurbaşkanımız yapmıştır. Yani buraya gelip konuşup hiçbir konuşmacıyı dinlemeyen, her kürsüye geldiğinde gerginlik yapan hatibinize dönüp bakmanız lazım. Teessüf ediyorum size. Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanımızın bu kadar öncü olduğu bir konuda buraya çıkıp yalan söylüyorsunuz"

Daha sonra söz alan Veli Ağbaba'nın konuşması sırasında tartışma yaşandı. Tartışmaların sürmesi üzerine TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, birleşime ara verdi. Verilen arada ise bazı AKPli ve CHP'li milletvekilleri arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı.

Aranın ardından yapılan oylamada Yeni Yol Partisinin grup önerisi kabul edilmedi.

Daha sonra söz alan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Binlerce çocuk ölüyor, dünden bugüne 500 insan hayatını kaybetti. Biz asıl öfkemizi yöneltmemiz gereken yeri bırakıyoruz. Bizim öfkemiz nereye yönelmeli? İsrail'e yönelmeli, bizim öfkemiz ABD'ye yönelmeli. Bunu burada defaatle söyledik. Trump'a yönelmeli, orayı turistik bir yer haline getireceğini söyleyen, bu katliama yol veren Trump'a yönelmeli. Fakat Genel Kurulda ne oluyor?" diye konuştu.

Genel Kurul'da nereye odaklanılacağına bir karar verilmesi gerektiğini söyleyen Zengin, "Her konuyu bıraktım bir kenara, hiç olmazsa Filistin, Gazze konusunda öfkemizi aynı yere odaklayalım; problemin İsrail olduğunu, problemin Amerika olduğunu görelim ve birbirimizi suçlayarak siyaset yapmaktan vazgeçelim" ifadelerini kullandı.

"Korkak" kelimesinin çok yaralayıcı olduğunu ifade eden Zengin, "Bu kadar emek veriliyor, bu kadar uğraş gösteriliyor, dünyada bir önderlik yapılıyor, bir nebze 'Allah razı olsun' diyemez misiniz, bir tane 'İyi olmuş' diyemez misiniz?" diye sordu.

Bunun üzerine CHP Grup Başkanvekili Başarır, "korkak" kelimesinin hakaret olmadığını savundu.

CHP Grup Başkanvekili Başarır, İstanbul Üniversitesinin, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarını iptal kararı verdiğini belirtmesi üzerine, "Bu ülkede hukuk kalmamıştır. Biz, CHP Grubu olarak sizden bu durumun değerlendirmesini yapmak üzere ara vermenizi talep ediyoruz" dedi.

Meclis Başkanvekili Önder birleşime ara verdi. Verilen aranın ardından grup başkanvekilleri İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, belli bazı siyasi maksatlarla yürütülen idari soruşturmaların veya yargılamaların bu ülkeye fayda vermediğini belirterek, "Muhataplarına iyilik mi yapılıyor kötülük mü yapılıyor bunu ilerleyen yıllarda müşahede etme imkanı bulacağız. Bildiğim bir tek şey var ki bu ülke içeriden ve dışarıdan bu kadar ağır sorunlarla iç içeyken, ekonomik olarak, sosyal olarak, dış politikada bu kadar sorunumuz varken bu kadar kısır tartışmalarla ve gerçekten kamu vicdanını yaralayacak kararlarla bu ülkenin meşgul edilmesini DEVA, Saadet ve Gelecek Partisi olarak doğru bulmuyoruz" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "Bu karar, basit bir siyasi rakibin kendilerine göre tasfiyesinden ibaret bir karar değildir. Bu karar, ülkedeki iç huzuru, sosyal huzuru bozacak, hukuk dışı, kanun dışı anlatılamaz bir karardır" ifadelerini kullandı.

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, yeni bir utançla karşı karşıya olunduğunu savunarak, "Bu insanlar halkın oyuyla geliyorlar, aldıkları diplomayla gelmiyorlar. Ama diplomayı malzeme edenlerin niyeti, aslında yargı eliyle siyaseti dizayn etmektir" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise "Bu karar 86 milyon için verildi. Bu, bir sivil darbedir. Üzülerek söylüyorum ki diplomayı veren ve iptal eden üniversite 1453'te kuruldu. Hukukumuz, o tarihin gerisine düştü. Bu, sivil bir darbe. Artık bu ülkede insanların, mal, hukuk, can güvenliği yoktur" dedi.

Başarır, 86 milyonu bu kararı tanımamaya ve Ekrem İmamoğlu'nun arkasında durmaya davet ederek, direneceklerini söyledi.

Meclis Başkanvekili Önder'in AKP Grup Başkanvekili Zengin'e söz vermesi üzerine CHP milletvekilleri sıralara vurarak Zengin'in konuşmasına engel oldu.

İYİ Parti'nin grup önerisinin oylamasından önce toplantı yeter sayısı istendi. Yoklama sırasında CHP milletvekilleri "Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" diye slogan atarak kürsüye geldiler.

Toplantı yeter sayısı bulunamaması üzerine birleşime ara veren Önder, aranın ardından CHP milletvekillerinin protestolarının devam etmesi üzerine birleşime yeniden ara verdi.

Aranın ardından Önder, CHP milletvekillerinin "Hak, hukuk, adalet" sloganları eşliğinde yapılan yoklamada, toplantı yeter sayısının bulunmaması üzerine birleşimi yarın saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 31 yıl önce aldığı diplomasını iptal etti. Hakkında yürütülen 'evrakta sahtecilik' soruşturması kapsamında diploması iptal edilen İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi yönetiminin böyle bir kararı alma yetkisi olmadığını, kararı işletme fakültesinin alabileceğini ifade ederek, "Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır. Herkesin kazanılmış hakları tehlike altında; seçme hakkınızı bile elinizden alabilirler!" dedi.

İmamoğlu'nun avukatları ise üniversite yönetiminin böyle bir karar alamayacağını belirterek, "Bu karar yok hükmündedir. Üniversite Yönetim Kurulu bu kararı alamaz. Fakülte yönetimi alır. Kazanılmış hukuka uygun hakkın geri alınması mümkün değil. Usule uygunluk gereği işletme fakültesi yönetim kurulu karar alması gerekirdi" dedi. Karar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) gönderilecek.

İmamoğlu'nun diploması 31 yıl sonra iptal edildi!

Diploması iptal edilen İmamoğlu: Seçme hakkınızı da elinizden alabilirler

GÖKÇER TAHİNCİOĞLU'NUN ANALİZİ - İmamoğlu’nun diploması iptal edildi, şimdi ne olacak?

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, lisans okurken KKTC'deki Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne yatay geçiş yapmasıyla ilgili 'usülsüzlük' iddiaları yeniden gündeme getirilirken, İmamoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. 

İmamoğlu, soruşturma kapsamında ifadesi alınmak üzere savcılığa davet edilmişti.

Başsavcılık, İmamoğlu hakkında, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan açılan soruşturma kapsamında İstanbul Üniversitesine gönderdiği yazıda, İmamoğlu'nun diploması dayanak gösterilerek kurulacak iş ve işlemlerin hukuka aykırı olmaması adına gerekli işlemlerin bir an önce yapılmasını istemişti.

İmamoğlu'nun avukatları konuyla ilgili basın toplantısı yapmış, YÖK'ün raporda işaret ettiği "Girne Amerikan Üniversitesi'nin tanınmadığı" kararının detayları anlatılmıştı. Avukat Mehmet Pehlivan'ın anlattığına göre İmamoğlu, 1990 yılında yatay geçiş başvurusu yapmıştı. Pehlivan, YÖK'ün "Girne Amerikan Üniversitesi'ni tanımama kararını" 1991 yılında aldığını, ilerleyen yıllarda da yürürlüğe koyduğunu belirtmişti. 

Pehlivan, "Biz olan hukukla değil, yaratılmak istenen algıyla mücadele ediyoruz. Yatay geçiş başvurusunun yapıldığı tarihte tanıma ve denklik işlemlerinin yasal mevzuatta bir karşılığı yok. YÖK'ün tanıma ve denklik işlemlerinin yasal bir dayanağa kavuşması ancak 14 Temmuz 1996 tarihli RG'de yayımlanan yönetmelikle olmuştur. YÖK'ün tanıma ve denklik kuralı, İmamoğlu'nun yatay geçiş müracaatından 6 yıl sonra getirilmiştir. 6 yıl sonra getirilen bir kuralı geriye yürütmeyi hukukla açıklamak mümkün değildir" açıklamasını yapmıştı.

Eski Danıştay Üyesi ve İdare hukuk Profesörü Ali Uzun da "İdare hukuku açısından 34 yıl önce yapılmış bir yatay geçişin ve sonrasındaki diplomanın şimdi geri alınabilmesi ve iptal edilebilmesi hukuken mümkün değil" demişti.

18 Mart'ta diplomadaki durumu görüşmek üzere toplanan İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu, İmamoğlu'nun 31 yıl önce aldığı diplomasının iptal edildiğini duyurdu. İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu 28 kişinin diplomalarının "yokluk" ve "açık hata" gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptaline karar verdi.

İmamoğlu ilk açıklamasında, İstanbul Üniversitesi yönetiminin böyle bir kararı alma yetkisi olmadığını, kararı işletme fakültesinin alabileceğini ifade ederek, "Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır" dedi.

İmamoğlu'nun avukatları ise İstanbul Üniversitesi Yönetimininin yetki gaspı yaptığını ifade ederek, "Bu karar yok hükmündedir. Üniversite Yönetim Kurulu bu kararı alamaz. Fakülte yönetimi alır. Kazanılmış hukuka uygun hakkın geri alınması mümkün değil. Usule uygunluk gereği işletme fakültesi yönetim kurulu karar alması gerekirdi" dedi.

Karar ve bu karara dayanak teşkil eden bütün bilgi ve belgeler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) gönderilecek

Eski Danıştay Üyesi Prof. Uzun: İdare hukuku açısından 34 yıl önce yapılmış bir yatay geçişin ve diplomanın şimdi geri alınabilmesi ve iptal edilebilmesi mümkün değil

 

Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.