Türkiye Barolar Birliği: Üniversite Boykotlarına Disiplin Cezası Anayasa'ya Aykırı
Türkiye Barolar Birliği (TBB), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla üniversitelerde boykota başlayan öğrenciler ve öğrencilere yardımcı olan akademisyenler hakkında disiplin cezası uygulanmasını isteyen Yüksek Öğretim Kurulu'na (YÖK) hukuki tepki gösterdi. TBB, öğrencilerin dersleri boykot etme çağrısı yapması ve boykot etmesinin ifade özgürlüğü kapsamına girdiğini, kampüste ve binalardaki protestoların toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının koruması içinde olduğunu, eylemlere katılanların üniversite yönetimlerince disiplinle cezalandırılmasının Anayasa’ya aykırılık oluşturacağını açıkladı.
TBB, “Barışçıl amaçlarla bir araya gelmiş kalabalıkların toplantı hakkını kullanırken kamu düzeni açısından tehlike oluşturmayan ve şiddet içermeyen davranışlarına devletin sabır ve hoşgörü göstermesi çoğulcu demokrasinin gereğidir” başlığıyla, Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi tarafından hazırlanan, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin hukuki değerlendirmeyi kamuoyuna açıkladı.
Hukuki değerlendirmede, çeşitli asliye ceza mahkemelerinde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamında devam etmekte olan yargılamaların yanı sıra, Yükseköğrenim Kanunu disiplin hükümleri çerçevesinde, üniversite öğrencilerinin ders boykotlarına ilişkin disiplin sorumluluğu konusu da ele alındı. Değerlendirmede, bu kapsamda, YÖK’ün, üniversitelerde başlayan protestoların ardından 6 Nisan 2025’te üniversitelere gönderdiği yazıda, boykot ve işgal eylemlerinde bulunanlar hakkında disiplin cezası başlatılması, eylemlere destek olan akademik idari personel ile öğrenciler hakkında da adli ve idari işlem başlatılmasını istediği belirtildi.
Hukuki değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
“Öğrencilerin dersleri boykot etme çağrısı yapması ve boykot etmesi ifade özgürlüğü kapsamına girer.
Öğrencilerin, başkalarının derslere girmesini ve derslerin yapılmasını fiziken engellemedikleri sürece derslere siyasal nitelik taşıyan ya da taşımayan herhangi bir konuyu protesto etmek ve o konuya üniversite yönetiminin ya da kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla üniversite kampüsünde ve binalarında toplanması hem akademik özgürlük hem de toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının koruma kapsamı içindedir.
Bu tür eylemlerin 2547 sayılı Kanun’un 54. maddesinde sayılan disiplin suçlarından birinin kapsamında değerlendirilmesi Anayasa’nın 26. ve 34. maddelerine aykırılık oluşturacaktır. Böyle bir değerlendirme, AİHM kararlarına; dolayısıyla ‘Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.’ diyen Anayasa’nın 90/5. maddesine de aykırılık oluşturacaktır.”
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.