Türk'ün Divan-ı Hümayun'u Milli Güvenlik Kurulu
30.01.2020 Tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan Milli Güvenlik Toplantısında kritik konular ele alındı.
Toplantıda, milli güvenliğimiz açısından önem arz eden iç ve dış meseleler etraflıca ele alınarak 2019 yılının güvenlik değerlendirmesi yapılmış, 2020 yılında meydan gelmesi muhtemel gelişmeler ve bu kapsamda alınabilecek tedbirler müzakere edilmiştir. Türkiye’nin; güney sınırlarını koruma, sınırları ötesindeki dost ve kardeş toplulukların güvenliğini sağlama, bölgede kalıcı istikrarın tesisine katkı verme konularındaki hassasiyetinin altı çizilmiştir.
Toplantıda değinen konular:
Başta İdlib olmak üzere Suriye’nin genel durumu, Libya’nın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü, ABD-İran gerilimi, Somali’deki terör saldırıları, İsrail-Filistin meselesi ve Elazığ başta olmak üzere son günlerde meydana gelen depremler hakkında görüşüldü. Haber ile ilgili detaylara 2020'nin ilk Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı yapıldı linkinden ulaşabilirsiniz.
Her devlet, milli varlığına, bekasına ve güvenliğine yönelik tehditlere karşı tedbirler almak durumundadır. Bu gereklilik doğrultusunda, devletler; bölgesel ve küresel ortamın izlenerek tehdit ve fırsatların tespit edilmesi ile bu hususlara matuf siyasetin belirlenmesini ve en uygun politikaların uygulanmasını sağlayacak süreç ve unsurları ihtiva eden milli güvenlik sistemlerini tesis etmektedirler.
Ülkemizin milli güvenlik yapılanmasının ilk adımı, 1933 yılında bir kararname ile kurulan ve temel görevi milli seferberlik olarak belirlenen Yüksek Müdafaa Meclisi ile atılmıştır. Bahse konu yapılanma, güvenlik anlayışının gelişimine paralel bir değişimden geçmiş ve son olarak 1982 Anayasası ile Milli Güvenlik Kurulu teşkil edilmiştir.
Milli Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı Yardımcıları, Adalet, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlarından kurulur.
Gündemin özelliğine göre kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler çağırılıp görüşleri alınabilir.
Milli Güvenlik Kurulu da tıpkı tarihteki Divan-ı Hümayun gibi önemli devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı yüksek bir mercidir.
1933 Tarihinden itibaren bazı değişiklilere uğrayarak günümüzde de varlığını devam ettiren ve Ulusal ve Uluslararası önemli gelişmelerin değerlendirildiği ve gerekli çözüm ve tedbirlerin alındığı önemli bir kurul olan Milli Güvenlik Kurulu, genel olarak Cumhurbaşkanlığı başkanlığında ve hükümetten yetkililerin olduğu bir kurul vasfını yıllardır koruyor.
Benim hafızam beni yanıltmıyorsa, bugüne kadar muhalefetten kimse katılmamış, genel olarak Milli Güvenlik Kurulu’na hükümet yetkilileri, bürokrasiden ve askeri yetkililer katılıyor. Naçizane bir fikir olarak acaba Ulusal ve Uluslararası önemli olayların olduğu zamanlarda bazı muhalefet partisi genel başkanları da çağrılsa daha iyi olmaz mı?
Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, Libya’ya asker gönderme, İsrail-Filistin gerilimi, Küresel salgın hastalıklar ve son zamanlarda tüm yurtta meydana gelen deprem gibi gelişmeler olurken, her zaman olmasa da sadece çok önemli gelişmeler olduğunda, Milli Güvenlik Kurulu’nda Sayın Devlet BAHÇELİ ve Kemal KILIÇDAROĞLU da olsa ne zararı olur? Bu ülkede muhalefetin de önemli gelişmelerde, fikir ve çözüm önerilerine kulak vermek ülke için çok faydalı olacaktır.
Bence iki liderin Milli Güvenlik Kurulu’nda olması, kurula katkı sağlayacağı gibi toplumsal birlik ve beraberliğe de katkı sağlar, iktidar ve muhalefet arasındaki gerilimin de azalmasına sebep olur, böylece toplumun da bir nebze rahatlamasına vesile olur. Tarihimizde bir örneği var mı ya da sadece hükümet yetkilileri katılır, muhalefetten kimse katılamaz diye bir kural var mı bilmiyorum.
Ama bunu yapabilirsek tüm dünyaya da güzel ve anlamlı bir mesaj vermiş oluruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.