Can Atalay, TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan Anayasa'ya Uygun Davranış ve Meclis Kütüğüne Kaydedilme Çağrısı Yaptı
Milletvekilliği düşürülen Gezi davası hükümlüsü Can Atalay, AYM kararlarına rağmen cezaevinde tutulduğunu hatırlatarak “Anayasa’ya uyun, beni Meclis kütüğüne kaydedin!” TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a seslendi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 102. kuruluş yıldönümünde, tutuklu milletvekili Can Atalay’dan dikkat çeken bir açıklama geldi.
Can Atalay, yayımladığı açıklamada, Anayasa ve AYM kararlarının yok sayıldığını, TBMM’nin bu sürece ortak edilerek Anayasa’nın fiilen askıya alındığını belirtti. AYM'nin verdiği üç ayrı kararla milletvekilliğinin düşmediğinin tescillendiğini söyleyen Atalay, “Hukuk aleminde karşılığı olmayan kararlarla cezaevinde tutulduğum AYM tarafından defalarca ortaya kondu” dedi.
Atalay, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un geçmişte yaptığı, “Meclisin tavrı nettir, Can Atalay’ın kütüğe kaydı yapılmış, komisyonlara seçilmiştir” açıklamalarını hatırlatarak, bu sözlerin gereğinin yerine getirilmesini istedi.
“Bugünün konusu, Can Atalay’ın tahliyesi değil, Meclis’in görevini yaparak kütüğe kaydı gerçekleştirmesidir” diyen Atalay, tahliye ve yargı süreçlerinin ayrı olduğunu, ancak Meclis’in sorumluluğunun açık ve doğrudan olduğunu vurguladı.
Can Atalay'ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımın tamamı:
"MECLİS’İN KURULUŞUNUN 102. YILINDAYAPILMASI GEREKEN CAN ATALAY’IN TBMM KÜTÜĞÜ’NE KAYDEDİLMESİDİR.
Anayasa ve Anayasa Mahkemesi Kararları ve bağlayıcılığı açıktır. 'Yok' denilince yok olmazlar. TBMM, Anayasa’nın askıya alınması haline ısrarla ortak edilmektedir. Bu zorlama o denli çaresizdir ki hiç dikiş tutmayacak yalanlara “hukuk” denmeye çalışılmaktadır.
Sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim;
Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş olan üç ayrı karar ile; milletvekilliğimin düşürülmediği, hiç düşmemiş olduğu, seçimlerin gerçekleştiği tarihten bu yana, seçilmiş bir milletvekili olarak –AYM kararında geçen tabir ile- “hukuk aleminde karşılığı olmayan kararlarla fiilen cezaevinde tutulduğum” defalarca kez tescillenmiştir.
Ne dediği anlaşılmayan, AYM kararı yokmuş gibi davranan, bunu yapmaya çalışırken de lehime olan AYM kararından bile “karar ortadadır” şeklinde bahseden kişi ve kurumların söylemlerine itibar etmeyiniz.
Ortada bir hukuki tartışma yoktur. Bir hukuki görüş ayrılığı da olamaz. Anayasa’nın bağlayıcı hükümleri ve Anayasa Mahkemesi’nin kararları açıktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarını ve haysiyetini koruma ve Anayasal düzene uyma sorumluğu, Meclis Başkanı’nın omuzlarındadır.
Kendisine önerim, daha önce kamuoyuna açık şekilde beyan ettiği “Meclisin tavrı nettir, Can Atalay’ın meclis kütüğüne kaydı yapılmış, komisyonlara dahi seçilmiştir.” şeklindeki beyanlarını hatırlaması ve bu “net tavrın” gereğini yerine getirmesidir.
“Olay”, Meclis Tutanaklarını sansürleme ve tahrife kadar gelmiş, yetkisiz kişilerce Meclis çalışmasının “yok hükmünde” olduğu notları düşülmüştür. Meclis, kuruluşunun 102. yılında bir kez daha yok sayılmak istenmiştir.
Tam da bu nedenle Meclis Başkanı’nın bir diğer görevi, başkanlık ettiği Yüce Meclis’in tutanaklarının tahrifatını engellemektir.
Sn. Gülizar Biçer Karaca, Gazi Meclis’in haysiyetini koruma iradesi göstererek, bugüne dek yaşatılan Anayasa tanımazlığa bir son vermiş ve TBMM Başkanlık Divanı, Anayasa Mahkemesi’nin Meclis Genel Kurulu’ndan saklanan ilgili kararlarından birisini okumuştur.
Kendisine şahsen ve beni seçen Hatay halkı adına teşekkür ederim.
AYM Kararı’nın okunmasıyla yaratılan fiili durum sona ermiştir. Nokta.
Bitti denilen “Can Atalay Olayı”nın bitmediği ve Anayasa’ya uyulmazsa derinleşerek süreceği bir kez daha görülmüştür.
Şimdi de Anayasanın açık hükümleri hiçbir dayanağı olmayan “usul” tartışması içinde kaybedilmeye çalışılıyor.
Anayasa Mahkemesi kararı aylarca TBMM Genel Kurulu’ndan kaçırıldı. Hangi yasa, kurul, hangi usul kime böyle bir yetkiyi veriyor? Meclis Başkanlık Divanı Anayasa’nın amir hükmünün gereğini yaptı. AYM’nin Meclis’e yazdığı hükmü Meclis’te okudu. Görevini ihmal edenler usul tartışmasına girişeceklerine bu durumu değerlendirmeli, gereğini yapmalıdır.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a seçilmiş bir milletvekili olarak çağrımdır:
AYM hükmü okunmuş, tutanaklara geçmiştir. Diğer kurumların, ilk derece mahkemesinin, adli yargının Anayasal yükümlülükleri ve yapması gerekenler sonraki konulardır. Tahliye ve yeniden yargılama süreçleri elbette ki devam edecektir.
Ancak, sizin Meclis’in haklarını savunma göreviniz gereği doğrudan, hemen, yarın yapmanız gereken adımı TBMM Kütüğü’ne kaydetmenizdir. Konuyu, Meclis’in yapması gerekeni bir yana bırakarak, “Can Atalay’ın Tahliyesi” tartışmasına dönüştürmek görevden kaçınmaktır. Bugünün konusu Anayasaya dönüş yolunda bir adım atılması, TBMM’nin Anayasa’ya ve Anayasal düzeni askıya almaya yönelik tutumunu terk etmesi ve TBMM Kütüğü’ne kaydımın gerçekleştirilmesidir.
TBMM Başkanı’nın görevi, sorumluluğu ve Anayasal yükümlülüğü budur."
Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.